Tasarak
Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
İngilizce - Türkçe
tasarak teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- TAS
- (Askeri) taktik atmosferik bilgi özeti; gerçek hava hızı (tactical atmospheric summary; true air speed)
- spall ufak tas parçasi
- parçalamak
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
tasarak teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- tas
- (sıfat) Bir taşın alacağı miktarda olan
- tas
- Başa giyilen metal koruyucu: "Tulumbacılar yangınlarda başlarına kalaylı taşlar giyerler."- S. Birsel
- tas
- Genellikle içine sulu şeyler konulan metal vb.den yapılmış kap
- TAS
- (Osmanlı Dönemi) (C.: Atvâs) Meşhur bir kabın adı. Tas
- tas
- Eski bir Türk sazı
- tas
- içine sulu şeyler konulan kap
- tas
- Bir tasın alacağı miktarda olan
- tas
- Başa giyilen metal koruyucu
- Tas
- hunu
- TAS'İB
- (Osmanlı Dönemi) Güçleştirmek
- TAS'İBAT
- (Osmanlı Dönemi) (Tas'ib. C.) Zorlaştırmalar, güçleştirmeler
- TAS'İD
- (Osmanlı Dönemi) Yukarı çıkma ve çıkarılma
- TAS'İD
- (Osmanlı Dönemi) Buharlaştırarak temizleme. İnbikten geçirip buhar haline getirme
- TAS'İD
- (Osmanlı Dönemi) Eritme
- TAS'İR
- (Osmanlı Dönemi) Kibirlenmekten dolayı karşısındakinin yüzüne bakmayıp, yüzünü çevirmek
- tas kebabı
- Yağsız kuşbaşı etlerin üzerine tas kapatılıp pirinç, soğan, patates vb. malzeme ile hazırlanan bir tür yemek
- tas kebabı
- İnce doğranmış soğanın kuşbaşı etle salça, karabiber ve patatesle birlikte kısık ateşte pişirilmesi ile hazırlanan bir yemek türü
- tas tas
- Taslar dolusu, tas üstüne tas dolusu
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
tasarak teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- TAS
- tool-assisted speedrun
- tas
- Tanzania Assistance Strategy
- tas
- Targeted Assistance School Title I programs providing supplementary services to eligible educationally disadvantaged students
- tas
- True Airspeed
- tas
- True Air Speed
- tas
- A heap
- tas
- Toll Administration Subsystem
- tas
- Abbreviation for Tropical Atlantic Study, a part of the TTO program
- tas
- Hebrew for Breastplate, although more commonly referred to as Choshen
- tas
- Tel-Assistance
- tas
- Traceable author statement: Anything in a review article where the original experiments are traceable through that article, or in a textbook or dictionary [e g "everybody" knows that enolase is a glycolytic enzyme]
- tas
- Tolerance Assessment System Source: US EPA
- tas
- To tassel
- tas
- True Airspeed Rectified airspeed corrected for altitude and outside air temperature
- tas
- Tuition Assurance Scheme The objective of this scheme is to ensure that overseas students receive the education or training for which they have paid
- tas
- Tasmania
İlgili Terimler
Türkçe - İngilizce
tasarak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- tas
- {i} bowl
Tom poured milk into a bowl for his cat.
-Tom kedisi için tasa süt döktü.
Tom is sketching a bowl of fruit.
-Tom bir kase meyve taslağı çiziyor.
- tas
- {i} vessel
- tas
- metal bowl; porringer: tıraş tası shaving bowl
- tas
- wide, metal cup; porringer: çeşme tası metal drinking cup attached by a chain to a fountain
- tas
- bowl, cup, basin
- tas
- (Gıda) pies bowl
- tas
- handbasin
- tas
- basin
- tas
- brim over
- tas
- bubble over
- tas kebabı
- Meat stew with vegetables
- tas gibi
- (Konuşma Dili) bald (head)
- tas kebabı
- a stew made of meat and vegetables
- aynı tas aynı hamam
- same old, same old
- eski hamam eski tas
- (Konuşma Dili) Nothing has changed; it's business as usual
- eski hamam eski tas
- the same old thing
- eski tas eski hamam
- the same old story
- kuzu tas kebabı
- (Gıda) kebab of lamb
- macar tas kebabı
- goulash
Have you ever had genuine Hungarian goulash? No, but I'd really like to.
-Sen hiç hakiki Macar tas kebabı yedin mi? Hayır ama gerçekten yemek istiyorum.
- tıngır elek, tıngır tas
- (Konuşma Dili) (place) which hardly has a stick of furniture in it
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.